Müdür Oldum Seks Hayatım Canlandı 24. Bölüm

Sinemlerden bir saat sonrada ben yattım. Sabaha karşı kalktım, saat 06:00 falandı. Güven’in odasına gittim, ikisi de daha uyuyorlardı. Ben de biraz dolaşayım bari dedim ve altıma şort, üstüme de tişört giyerek çıktım. Bulunduğumuz yazlığın kendine özel bir yürüyüş parkuru var. Orada yürümeye başladım, etrafta kimse yoktu. Yürürken arkamdan koşma sesleri gelmeye başladı. Kafamı çevirdiğimde bir bayan arkamdaydı. Beni görünce, "İyi günler, yürüyüşe mi çıktınız?" dedi. "Evet, arkadaşlarım evde uyuyorlar. Yapacak bir şey bulamadım yürüyeyim dedim!" diyerek muhabbeti başlattım. Kadın da temposunu biraz azalttı ve beraber yürüyerek konuşmaya başladık. İsmi Serpil'miş, 25 yaşındaydı, 1.70 boylarında, beyaz tenli ve sarı saçlı, fit vücutlu bir kızdı. Bana, "Sizi daha önce buralarda pek görmedim?" dediğinde "Evet, arkadaşımın yazlığı var burada. Avukat Güven, belki tanıyorsunuzdur?" dedim. "Aaa, tanımazmıyım! Ben de Avukatım, zaten onun bu yazlığı almasını ben önerdim!" dedi. Bizim 2 yan villamızda oturuyormuş. Bana elini uzattı ve "Görüşmek

üzere, belki yarın yine görüşürüz!" dedi. "Sanmıyorum, çünkü biz bu gece yola çıkacağız!" dediğimde, üzüldü biraz.

"Madem bugün son gününüz, akşam sizi yemeğe bekliyorum. Güven’e söyle, o getirir sizi!" dedi ve koşmaya devam etti. Ben de biraz daha dolaşıp 07:00 gibi yazlığa döndüm. Bizimkinler halen uyanmamıştı. Duş aldıktan sonra tekrardan gündelik kıyafetlerimi giyerek kahvaltı hazırlamaya başladım. Kahvaltıyı hazırlamam biterken Sinem indi aşağıya, üzerinde sadece iç çamaşırı takımı vardı. Bana gülümseyerek, "Naber?" dedi ve dudağıma bir öpücük kondurup banyoya girdi. Güven de 10 dakika sonra indi, o üst kattaki banyoda duşunu almıştı. Hep beraber kahvaltıya oturduk. Kahvaltıda Güven’e Serpil’i söyledim. Güven de, "Olur, gideriz!" dedi.

Saat 10:00 gibi Güven’in telefonu çaldı. Acil görüşmesi gereken müvekkillerinden biriymiş. Güven, "Tamam hazırlanıp geliyorum!" dedi ve telefonu kapatınca, durumun acil olduğundan bahsetti ve sitem ederek yukarıya çıktı. Takım elbisesini giydikten sonra aşağıya indi ve "Siz de takılın kafanıza göre, ben ancak öğleden sonra gelirim!" dedi ve çıktı gitti. Öğleye doğru Sinem, "Ya benim bir arkadaşım var buralarda, evlendi ve kafe açtı burada kendine. Göremiyordum ne zamandır, gel gidelim yanına!" dedi. "Tamam!" dedim ve giyindik. Sinem arabanın direksiyonuna geçti, çok geçmeden kafeyi bulduk. Sinem içeriye girdiğinde, "Pınaaar!" diye bir sevinç çığlığı attı. Pınar da, Sinem’e doğru geldi ve sarıldılar biraz. Hemen bir masaya oturduk, birer meşrubat söyledik ve Pınar ile Sinem koyu bir muhabbete daldılar.

Pınar bir süre sonra Sinem’in yanından kalkıp, benim yanıma oturdu ve "Kim bu yakışıklı bakalım?" dedi. Pınar'ı anlatmam gerekirse, 1.75 boylarında, buğday tenli, kızıl saçlı, ince vücutlu, güzel bir kızdı. 26 yaşında olduğunu öğrenmiştim. Yarım saat içinde çok samimi olmuştuk, şaka yaparken sürekli elini belime atıyor, sarılıyordu. Ben de elimi onun beline attım hiç bir şey demedi, hatta bakarak gülümsedi. Elimi yavaş yavaş indirerek kot pantolonunun üstünden kalçalarının yan taraflarını elliyordum. Hiç bir şey demiyordu bana, ellemelerimi hissetmemesi de imkansızdı. Sinem, "Hadi bize gidelim!" dedi. Pınar’da, "Olur!" dedikten sonra dükkandaki garsonlardan birine haber verdi ve arabaya binip tekrardan yazlığa döndük.

Yazlığa girdik, salondaki koltuklara attık kendimizi. Sinem, "Birer kadeh viski içer miyiz?" dedi. Biz de "Olur!" dedik. Sinem kalktı ve kenardaki içki dolabından bir Viski çıkarttı ve kadehlere koyarak bize ikram etti. Birinci kadehleri bitirdik, ama sohbet çok koyuydu, Sinem ikinci kadehleri de koydu. Sohbet ederken ikinci kadehlerde bitince, Pınar kendini iyice saldı bana. Ben de rahat rahat sarılıyor, kalçalarını çaktırmadan da olsa elliyordum. Sinem bir süre sonra, "Ben duşa gireyim ya, çok terledim!" dedi ve üst kattaki duşa çıktı.

Ben hemen Pınar’ın çenesinden tutarak kendime doğru çevirdim ve dudağına yapıştım. Pınar da bu hareketimi bekliyormuş gibi anında karşılık verdi ve öpüşmeye başladık. Eli de şortumun üzerinden sikimdeydi. Pınar gerçekten harika öpüşüyordu, ben de elimi kalçasının yan kısmına attım ve okşamaya başladım. Pınar inlemeye başlamıştı. Pınar’ın dudaklarını bıraktım ve üzerindeki tişörtü çıkarttım. Normal boyutlarda göğüsleri vardı, hemen südyenini de çıkartıp göğüslerine yumuldum. Biraz küçük, ama taş gibi göğüslerini ağzımda yiyip bitiriyordum.

Pınar ise koltuğa iyice yaslanmış, anın tadını çıkartıyordu. İki göğsünü de 5 dakika kadar emdikten sonra ayağa kalktım. Boxerıma kadar herşeyimi çıkartıp, yarrağımı Pınar’ın eline verdim. Pınar sikimi biraz okşadı, iyice azdırmaya çalışıyordu beni. Biraz daha okşadıktan sonra yarrağımı ağzına aldı ve yalamaya başladı. Saksosu gerçekten müthişti, dudaklarıyla yavaş yavaş git gel yapıyordu. Hızlanması için yarrağımı ağzına bastırsam bile, halen hızlanmamakta kararlıydı. Yavaş yavaş sakso çekerken, elini vücudumda gezdiriyordu.

Bu arada Sinem ev içinde giydiği mini şort ve tişört ile indiğinde, bizi o halde görüp, "Oha bu kadar erken mi başladınız?" dedi. Pınar yarrağımı ağzından çıkartıp, "Kızım bu yarrak bugün benim!" dedikten sonra tekrardan yalamaya başladı. Sinem hemen arkama geçti ve eğilerek taşaklarımı emmeye başladı. Harika oluyordu böyle yapması ve ben de dayanamayarak Pınar’ın ağzına boşaldım. Pınar döllerimi yutmaya başladı, ama ben boşaldıkça durmak bilmiyordum. Boşalmam durunca, Pınar, "O neydi öyle ya, çeşme gibi akıyor!" dediğinde güldük.

Pınar kalktı önümden ve Sinem’i tutarak benim önüme getirdi ve "Hadi orospu, biraz sen mutlu et adamı!" dedi. Pınar kenara oturarak bizi izlemeye başladı. Kot pantolonu ve külodunu da çıkartıp, klitorisiyle oynuyordu. Sinem de hızlı hızlı yarrağımı yalıyordu. Ara sıra 'Clok, Clok' sesler çıkıyordu ve Pınar, "Kız özendirme beni orospu!" diyor ve amını parmaklamaya başlıyordu. Sinem yarrağımı tamamen kaldırdıktan sonra ağzından çektim yarrağımı. Pınar’ın önüne gittim ve bacaklarını havaya kaldırdım. Etli amcığı karşımdaydı, hafiften sulanmıştı. Dilimi değdirdiğimde biraz irkilir gibi oldu. Amını yalamaya başladıktan kısa bir süre orgazm oldu.

Pınarın gözleri kaymıştı zevkten. Ben Sinem’e, "Amını ağzına versene şu orospunun!" dediğimde, Sinem koltuğun üzerine çıktı ve amını Pınar’ın amına dayadı. Ben Pınar’ın amını yalarken, Pınar da Sinem’in amını yalıyordu. Sinem de 5 dakika sonra orgazm oldu, am sıvıları Pınar’ın ağzından göğüslerine doğru akıyordu. Sinem hemen kenara attı kendini ve bir sigara yaktı. Sigarasını içerken ben de ayağa kalktım. Sikimi tutup Pınar’ın amına soktum ve hızlı hızlı git gel yapmaya başladım. Amı daracıktı Pınar’ın.

Pınar’ın amına kökledikçe çığlıklar atıyordu. Sinem bile rahatsız olmuştu çığlıklardan ve kalkıp bir göğsünü Pınar’ın ağzına verdi ve arkası bana doğru dönük olarak Pınar’ın kucağına oturdu. Pınar’ı yaklaşık 25 dakika siktim, 2 kez daha orgazm olmuştu o arada ve ben de dayanamayıp içinden çıktım. Pınar’ı önümde çömeltip göğüslerine boşaldım. Pınar kalktı ve banyoya gitti, biz Sinemle yan yana oturuyorduk. Pınar banyoya girince, "Bu kız kaç yıllık evli?" diye sordum. Sinem gülerek, "3 senelik evli, ne oldu?" dedi. "Amı daracık ya, kocası hiç sikmiyor mu bunu?" dedim. "Kocası adam gibi sikse, bu kız sana bu kadar yavşarmıydı?" dediğinde, Sinem’e hak verdim. Pınar banyodayken kalktım ve banyoya girdim. Pınar duşun altında köpükleniyordu.

Elinden lifi alarak onu kendim yıkamaya başladım, kalçalarını yoğuruyordum bu arada. Pınar’ı yıkarken Sinem de geldi yanımıza. Pınardan sonra bizde girdik duşa ve yıkanıp çıktık. eSaat 14:00’ye yaklaşmıştı, Pınar hemen giyindi. Sinem onu bırakmaya gitti, ben ise koltukta yarı uyur şekilde dinleniyordum. Sinem’den önce Güven geldi. Kravatı boynundan çıkartıp kenara atarak, "Pazar günü bile rahat bırakmıyorlar!" dedi, hemen kendine bir Viski doldurdu. Sinem de 5 dakika sonra geldi. Plaja çıkacak hal kalmamıştı ikimizde de. Güven’e durumu anlattığımızda, "Tam da zamanında gitmişim!" dedi gülerek.

Saat 19:00’a doğru tekrardan duşlara girdikten sonra hazırlandık. Güven’in arabasına binip Serpil’in evine gittik. Çok uzak değildi, 10 dakikada vardık. Bahçenin önündeyken Serpil içeriden çıktı. Üzerinde tek parça dizlerinin üzerinde biten bir beyaz elbise vardı. Bizi görünce, "Hoş geldiniz!" dedi ve hepimizi öptü. İçeriye geçtik, salona oturduk ve içki alıp muhabbet etmeye başladık. 1 saat sonra Serpil kalktı ve yemekleri taşımaya başladı, Sinem de ona yardım ediyordu. Yemekte de çok hoş bir muhabbet ettik. Saat 21:00 gibi Güven ve Sinem "Biz kalkalım!" dediler. Ben biraz daha muhabbet edeceğimi söyledim ve onlar kendileri döndüler villaya.

Muhabbet ederken Serpil yanıma geldi, birden dudaklarıma yapıştı. Ne olduğunu anlayamamıştım. Ben de istiyordum, ama erken olması beni şaşırtmıştı. Serpille öpüşmeye başladık. Serpil oturduğu yerden kalkarak kucağıma oturdu ve öyle devam ettik öpüşmeye. Ben de elbisesinin üzerinden kalçalarını okşuyordum. Serpil öpüşmeyi bıraktı ve kalkıp önümde eğildi. Pantolonumu ve boxerımı çıkartıp yarrağımı eline alarak okşamaya başladı. Bir süre okşadıktan sonra ağzına aldı ve yalamaya başladı. Kırmızı rujlu dudakları yarrağımda dolaşırken, seksi bakışlarını da bana yöneltmişti.

Ben de onun saçlarını, omzunu, elime gelen her yerini okşuyordum ve hırlıyordum resmen. Serpil muhteşemdi bu konuda, biraz daha yaladıktan sonra bıraktı yarrağımı ve "Takip et!" dedi. Önümde kıvırta kıvırta yürümeye başladı. Üst kattaki odasına çıktık. Serpil beni yatağına yatırdı ve üstündeki kıyafeti çıkarttı. Südyen giymemişti ve beyaz dantelli bir külot vardı altında. Yavaş yavaş üzerime geldi ve yarrağımı tekrardan eline alarak biraz okşayıp yalamaya başladı. Taşaklarımı da okşuyordu bu arada. Serpil daha da hızlanmaya başladı. "Geliyorum!" dediğimde ağzına boşalttırdı tüm döllerimi.

Rahatlamıştım gerçekten, ama biraz da yorulmuştum bugünkü seks biraz ağır gelmişti. Serpil külotunu çıkarttı ve kenara fırlattıktan sonra beni hiç kaldırmadı ve başımın ucuna gelerek amını başıma doğru bastırdı. 69 olmuştuk, o da tekrardan yarrağımı yalıyordu. Kalçalarını ayıra ayıra amını yalamaya başladım. Sulanmıştı amı iyice. Serpil yarrağımı yalamayı bırakarak inlemeyle karışık, "Saat 20:00’de kocam gelecek, acele etmeliyiz!" dedi. Çok fazla amını yalayamamıştım, Serpil orgazm olduktan sonra kalktı ve arkası bana dönük olarak kucağıma oturdu.

Yarrağımı amına aldı direkt ve zıplamaya başladı. Ben de belinden tutuyordum. Serpil zıpladıkça saçları dağılıyordu iyice. Ara sıra kalkıp omzunu öpüyordum ve bir elimle göğsünü okşuyordum. Serpil 20 dakika kadar bana kendini öyle siktirdikten sonra amının içine boşalttırdı beni ve hemen "Hadi, kocam görmesin seni!" dedi. Giyindim ve hızlıca çıktım evinden.

Bir şey anlamamıştım yaptığımız bu seksten. Yazlığa doğru yavaş yavaş yürümeye başladım. Karşıdan lüks bir Jeep geliyordu, her halde kocası o diye düşündüm. Villa’ya geldiğimde kapının açık olduğunu gördüm. İçeriye girdiğimde ise yatak odasından bağırış sesleri geliyordu. Yatak odasının kapısına gittiğimde, Rafael götten, Güven de amdan, Sinem’i tost yapmışlardı. "Kolay gelsin!" dedim ve yatmaya gittim.